ABD Büyükelçilik Konutu
Ankara – 7 Temmuz 2017
Büyükelçi Bass: Arkadaşlar – iyi akşamlar, hoşgeldiniz. Bu akşam hepinizi burada görmek çok güzel. Çalışıyorsunuz biliyorum, bu yüzden varsa sorularınızı yanıtlamak istedim. Birkaç dakikam var, sonra yeniden misafirlerin yanına geri dönmem gerekiyor.
Soru: Tabii sorularımız var. Sayın Büyükelçi, Suriye sınır bölgesinde artan bir askeri hareketlilik ve Türkiye’nin Afrin’e, YPG güçlerine karşı olası bir operasyonuna ilişkin spekülasyonlar bulunuyor. Washington’un bu tür bir olası operasyona ilişkin yaklaşımını paylaşabilir misiniz ve bu konuda herhangi bir endişeniz var mı? Brett McGurk buradaydı – endişelerinizi Türk Tarafı ile paylaştınız mı? YPG, böyle bir operasyonun söz konusu olması durumunda, güçlerini Rakka’dan çekebileceğini söylüyor. Bu operasyonun Rakka’yı etkileyebileceğini düşünüyor musunuz ve endişelerinizi Türk Tarafı ile paylaştınız mı? Teşekkürler.
Büyükelçi Bass: Bu konuyla ilgili birkaç hususa değineceğim. Öncelikle, dikkatinizi bir kez daha Bakan Tillerson’un açıklamasına çekmek istiyorum, -yanılmıyorsam dün veya Çarşamba günü yapılmıştı. Tillerson, Suriye ve bizim Suriye’ye yönelik önceliklerimiz hakkında konuştuğunda, dinleyicilere, bizim Suriye’deki amacımızın herşeyden önce DAEŞ’i yenmek ve DAEŞ’in bundan böyle ne ABD’ye, ne Türkiye’ye, ne Avrupa’ya, ne de dünyanın herhangi başka bir bölgesine tehdit oluşturmamasına yoğunlaşmak olduğunu hatırlatmıştı. Biz bunun, Koalisyon için ve Suriye’de DAEŞ ile savaşmak isteyen diğer taraflar için de esas odak noktası ve öncelik olarak kalmasının önemli olmaya devam ettiğini düşünüyoruz. Şimdi, açıkça ortada ki kampanya devam ettikçe ve DAEŞ’in kontrolündeki toprak küçüldükçe, orada faaliyet gösteren çeşitli askeri kuvvetlerin yanlış hesap yapma olasılığı daha da artıyor. Dolayısıyla bizler, özellikle şu aşamada, tüm askeri güçlerin işbirliği içinde olması, bilgi paylaşımı ve operasyonlarda çatışma ihtimallerini azaltmak için mevcut mekanizmaları kullanmalarının çok daha önem kazandığına inanıyoruz. Bu bağlamda, planlarına ilişkin Türk ordusuyla yakın temas halinde olmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin kendini savunma hakkına kuvvetle inanmayı sürdürüyoruz ve herhangi bir örgüt tarafından Suriye topraklarının Türkiye’ye karşı saldırı düzenleme ya da planlama amacıyla kullanılmasını desteklemiyoruz.
Aynı sebeple, Koalisyonun bütün üyelerinin öncelikli olarak DAEŞ’in son kalelerini yok etmeye yoğunlaşmasının gerçekten önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu son kalelerden en önemlisi olan Raqqa’dan, Türkiye de dahil olmak üzere, DAEŞ’in kontrolü altında bulunmayan topraklara yönelik saldırılar planlandı ve düzenlendi.
Soru: Sayın Büyükelçi – öncelikle şunu merak ediyorum, bu soruya bir ek yapmak istiyorum. Yaptığınız istişareleri müteakip Türk ordusunun işbirliğinden tatmin oldunuz mu? İkincisi, konuşmanızda birçok kez adaletten bahsettiniz. Türkiye Cumhuriyeti’nin gündemi ise bugünlerde adalet yürüyüşüyle meşgul. Öte yandan, Türkiye ile ABD arasında yine adaletle alakalı olarak, MİT tırları ve savcının ddialarına ilişkin bir tartışma söz konusu. Bugün Adalet Bakanı yine eleştirisel konuştu. Buna ilişkin bir yorumunuz olacak mı? Konuşmanızda adalet ve hukukun üstünlüğünün toplumdaki önemine vurgu yapmanızın nedeni neydi?
Büyükelçi Bass: Evet, öncelikle birinci sorunuzla ilgili olarak; ordularımız arasında ve Koalisyondaki diğer ordular arasında gerçekten güçlü temas, iletişim ve işbirliğini sürdürüyoruz. Bu da, çabalarımızın ortak başarısı için elzem bir unsur olmaya devam ediyor. Önümüzdeki günlerde de gerçekten güçlü ve yakın işbirliğinden istifade edeceğimizden eminim.
Soru: Demek memnunsunuz?
Büyükelçi Bass: Evet, dediğim gibi, iki ordu arasında gerçekten iyi, güçlü işbirliğini sürdürüyoruz. Geçen yıl meydana gelen darbe girişiminin sorumlularını adalet önüne çıkarma yönünde devam eden çabalara gelince, bildiğiniz gibi, benim konuşmamda duyduğunuz gibi, Türk hükümetinin bu yöndeki çabalarını kuvvetle destekliyoruz ve yapılması doğru olan da budur. Şüphesiz bu toplumdaki herkesin arzusu, suç işleyenlerin sonuçlarına katlanması ve yargılanarak cezasını bulmasıdır. Aynı zamanda bence şu da çok açık ki, bu toplumda bazıları terörizm terimini çok geniş anlamlı kullanıyor ve siyasi rakiplerini, farklı bakış açılarına sahip insanları da kapsayacak şekilde ve sıkça da sanırım tartışmaları bastırmak ve tartışılan konulara ilişkin farklı fikirlerin sayısını ya da bakış açısını azaltmak için de kullanıyor.
Dehşet verici 11 Eylül terörist saldırıları akabinde benzer bir olguyla karşı karşıya kaldığımızda yaşadığımız deneyimler bize şunu öğretti. Korkunç bir terörist saldırı sonrası, tam da karşı karşıya kaldığımız bu zorluklarla en iyi nasıl başa çıkacağımıza ilişkin toplumda kuvvetli bir tartışmaya ihtiyaç duyduğunuz bir zamandır. Bizim tecrübemiz, bunun daha güçlü bir demokrasi ve toplumumuz için daha iyi bir sonuç ürettiği yönündedir. Kesinlikle ümidimiz, herkes zorlu bir dönemden geçerken, bizim son onbeş yıl içinde farklı noktalarda yaptığımız hataların bu toplumda önlenebilmesidir. Ancak bu, bu toplumdaki herkesin kendisinin karar vereceği bir meseledir.
Soru: İstanbul Savcılığı’nın Amerikan Büyükelçiliği’ne ilişkin iddiaları da değerlendirebilir misiniz? Çünkü Fethullah Gülen örgütünün bazı üyelerinin ABD Konsolosluğu ve Büyükelçiliğini aradığı iddia ediliyor. Bu konuda yorum yapabilir misiniz?
Büyükelçi Bass: Sözkonusu zamana ilişkin gerçeklerin açığa çıkması bakımından bizim açıklamamızın çok net olduğunu düşünüyorum. Sorumluların adalete teslim edilmesine yönelik hükümetin çabaları kapsamında Adalet Bakanlığı ile, Türk hükümetinin diğer birimleriyle çok yakın çalışmayı sürdürüyoruz.
Soru: Kısa bir ek soru. Fethullah Gülen’den bahsederken, Türkiye’nin bir iade talebi var ancak bu süreç, ABD’deki yasal süreç hızlı ilerlemiyor. ABD Adalet Bakanlığı’yla yasal prosedür tamamlanırken, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki son durum nedir?
Büyükelçi Bass: Adalet Bakanlığımız, sizin Adalet Bakanlığıyla çok yakın çalışarak, bakanlığın sağladığı kanıt ve materyalleri değerlendirmektedir. Teslim aldığımız bir dizi dosya bulunuyor. İki ülkenin Adalet Bakanlığı arasında devam eden hukuki görüşmelere ilişkin benim yorum yapmam gerçekten uygun olmayacaktır. Çünkü en son yapmak isteyeceğim şey, darbe girişiminin sorumlularının adalete teslim edilmesi yönünde hepimizin görmek istediği bir sonuca ulaşma çabalarını karmaşıklaştırmak olacaktır. Teşekkür ederim. Çok teşekkürler.