ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
Bakanlık Sözcülüğü
BASIN BİLDİRİSİ
15 Mart 2021
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı ve Fransa, Almanya ve İtalya Dışişleri Bakanları’nın Ortak Açıklaması
Aşağıdaki açıklama, Suriye’deki isyanın başlamasının 10. yılı dolayısıyla, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab tarafından yayınlanmıştır.
Metin
Bugün, Suriye halkının reform talebiyle barışçıl amaçlar doğrultusunda sokaklara çıkışının onuncu yılı. Esad rejimi, halkın taleplerine korkunç bir şiddetle karşılık vermiştir. Yıllarca süren savaştan ve akabinde insanların yaşadığı acılardan Başkan Esad ve destekçileri sorumludur. Geride bıraktığımız on yıl içinde, faillerin hesap vermesini sağlamak için Suriye’de yaşanan gerçeği gözler önüne seren, yaşanan suiistimalleri, kitlesel mezalimi ve ciddi mahiyetteki uluslararası hukuk ihlallerini belgeleyen ve takip eden ve topluluklara hayati yardım sağlayan cesur insanlara ve kuruluşlara şükranlarımızı sunuyoruz. Yaptıkları çalışmalar, büyük önem taşımaya devam etmektedir.
Yıllarca yaşanan ihtilafın, yaygın bir hal alan yolsuzluğun ve kötü ekonomi yönetiminin ardından, Suriye ekonomisi çöküntüye uğramıştır. Ülke nüfusun yarıdan fazlası olan yaklaşık 13 milyon Suriyeli, insani yardımla hayatta kalmaktadır. Suriye’nin komşuları olan Türkiye, Ürdün, Lübnan, Irak ve Mısır’ın cömertçe ev sahipliği yaptığı milyonlarca Suriyeli mülteci ile ülkelerinde yerlerinden edilen insanlar, şiddet görme korkusundan, keyfi olarak tutuklanma ve işkence görme ihtimalinden uzak olmadığından evlerine dönememektedir. Devam eden ihtilaf, teröristlere, özellikle de Deaş’ın mevcut durumu suiistimal etmesine meydan vermiştir. Deaş’ın yeniden canlanmasını önlemek, öncelikli bir husus olmayı sürdürmektedir.
Rejimin ve destekçilerinin siyasi sürece ciddi manada katılım sağlaması ve insani yardımın ihtiyaç halindeki topluluklara ulaşmasına izin vermesi zaruridir. Bu yıl yapılması önerilen Suriye Başkanlık seçimi, serbest ya da adil bir seçim olmayacağı gibi Suriye rejimiyle uluslararası ilişkilerin normalleşmesine yönelik bir karara da yol açmayacaktır. Siyasi süreçler, herkesin sesinin duyulmasını sağlamak için, diasporada yaşayan ve yerlerinden edilmiş olanlar da dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin katılımını gerektirmektedir.
Fransa, Almanya, İtalya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanları olarak, bizler Suriye halkını terk etmeyeceğiz. Ülkelerimiz, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararı’na dayalı olarak, tüm Suriyelilerin haklarını ve gelecekteki refahını koruyan barışçıl bir çözüm arayışını yeniden canlandırmayı taahhüt etmektedir. İşlenen suçların cezasız kalması kabul edilemez ve ciddi suçlar için hesap verilebilirliğin sağlanması yönünde baskı yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Soruşturma Komisyonu’nun oynadığı önemli rolü ve Uluslararası, Tarafsız ve Bağımsız Mekanizmayı desteklemeye devam edeceğiz. Ulusal mahkemelerin, Suriye’de işlenen ve kendi yetki alanlarına giren suçları soruşturma ve kovuşturma yönündeki mevcut çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Suriye’nin, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne riayet etmemesine müsamaha göstermeyeceğiz ve OPCW’nin (Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü) bu konudaki çalışmasını tamamen destekliyoruz. Ülke çapında ateşkes ilan edilmesine, BM Güvenlik Konseyi’nin 2533 sayılı Kararı’nın ve sınır ötesi mekanizmanın BM Güvenlik Konseyi tarafından yenilenmesi de dahil olmak üzere ihtiyaç halindeki kişilerin yardımlara mümkün olan tüm yollardan herhangi bir engel olmaksızın erişimine, keyfi olarak göz altında tutulanların serbest bırakılmasına ve diasporada yaşayan Suriyeliler de dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin katılımıyla BM himayesi altında serbest ve adil seçimlerin gerçekleştirilmesine yönelik çağrıda bulunmayı sürdüreceğiz. Bu amaçla, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in, ihtilafı çözmenin tek yolu olarak BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararı’nın tüm veçheleriyle uygulanması yönündeki çabalarına verdiğimiz kati desteği bir kez daha yineliyoruz. Kapsayıcı bir siyasi sürece doğru net bir şekilde yol alınması ve Suriye halkına uygulanan baskılara son verilmesi esastır. Bu trajedinin bir on yıl daha devam etmesine izin veremeyiz.